.

   
  ,
  RABITA
 
RABITA


Bir Gün Abdurrahman Tagi Hazretleri --- ALLAH ondan Razi olsun --- Bir Müride bakarak söyle dedi :

"Rabita, Mürsidin suretinden yayilan bir sicaklik, müridin bedenine yayilincaya kadar mürsidin suretine bakmaktir. Sonra Mürid, Mürsidin sureti icin kalbinin hizasinda bir boslugun varligini farzetmeli ve Mürsidin suretini bu boslugun icine girmis gibi görmelidir. Arkasindan tüm duyu organlarini o boslukta odaklanmis kabul etmeli ve duyu organlarinin bu odak noktasinda Seyhin suretine bakmaya devam etmeli, tüm dikkatini ona yöneltmelidir. Ta ki, Müridin duyu organlari Mürsidin duyu organlarina dönüsür. Yan Müridin Gözü, Seyhin gözü ve Müridin kulagi Seyhin kulagi olur; diger duyu organlarinda da ayni dönüsüm gerceklesir. O Zaman mana yolu ile Müridin vücudu Mürsidin vücuduna dönüsür de müridin Seyhine nisbeti nurani bir mahiyete bürünür. Öte yandan insan kalbi latif ve nurani oldugu icin iki kalp bir olur da özlenen müsahede hali gerceklesmis olur.




Bu müsahede hali gafletin belirmesi yüzünden ne zaman kaybolursa, tekrar geri gelmesini saglamak icin tarif ettigimiz sekilde yeniden rabita kurulur."

Üstad Hazretleri Sözünün burasinda su siiri okudu :

" Sen Kalp Boslugu ile Kalp arasinda Akansin, Tipki Göz Yaslarinin Göz Pinarlarinda aktigi Gibi, Kalbin benim Kalp yuvama Hulûl eder, Tipki Ruhlarin bedenlere hulûl ettigi gibi. "

Siiri okuduktan sonra sözlerini söyle bagladi:

" Bu siir kalb ile kurulan rabitaya isaret ediyor. Zaten az önce tarif ettigimiz rabita da böyledir. "

(ALINTIDIR)
 
 
  Bugün 28 ziyaretçi (56 klik) kişi burdaydı!  
 
ADAB-TASAVVUF-İLİM-FİKİR SİTESİ (ERZURUM) Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol